Kararın yazarı Ahmet Taşgetiren, Erdoğan’ın daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’na “Sayın Kemal” diye hitap ettiğini hatırlatarak, Özgür Özel’e “Özgür Efendi” diye hitap etmenin, liderleri seçmen gözünde küçültmeyi amaçladığını belirtti. Taşgetiren, bu adresi bir başkana uygun bulmadığını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın çevresinde, ‘Özgür Efendi’ tabirinin onu söyleyeni aşağıladığı yönünde kendisini uyaran kimse var mı bilmiyorum.” o yazdı.
Ahmet Taşgetiren’in “Özgür Efendi” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Artık bu ‘Özgür Efendi’ olayını, sadece siyasetçi bile olsa, Tayyip Bey’e atfetmezdim. Tayyip Bey ile fikir akrabalığımız olduğu bilindiği için bunu ne zarif, ne kibar, ne de şık bulmuyorum. Kendisiyle olan niyet akrabalığımdan dolayı, onun eylemlerinden sorumlu tutulabileceğim düşüncesiyle bu kelimeyi kullanmam.” .
İşin bir de ‘Cumhurbaşkanlığı’ kimliği boyutu var. Tamam Sayın Tayyip ‘Partili Cumhurbaşkanı’ unvanını ve statüsünü içselleştirdi. Ancak zamanı geldiğinde ‘Cumhurbaşkanlığı’ unvanına ve statüsüne saygı duymak istemediğini düşünemiyoruz. Yani sonuçta AK Partili olsun ya da olmasın insanların onu ‘Cumhurbaşkanımız’ olarak adlandırması ve kucaklaması bekleniyor, değil mi?
Üstelik bir ülkenin Cumhurbaşkanı her vatandaşın onurunu korumakla yükümlüdür. Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu da buna dahil… Cumhurbaşkanlığı seviyesinde, bırak Ana Muhalefet Partisi başkanını, bu ülkenin bir vatandaşı, isminin arkasına ‘Efendi’ tabiri getirilerek küçük düşürülebilir mi?
Sayın Cumhurbaşkanı Özgür Özel’le karşı karşıya gelse ona yine ‘Özgür Efendi’ diye hitap eder miydi?
Yazarlık hayatımdaki prensibim şuydu: Yüzüne söylemeyi uygun bulmadığım hiçbir şeyi, birinin yokluğunda yazmamalıyım…
Şimdi birileri ‘Efendi’ kelimesinin Anadolu’da bir takdir terimi olduğunu söylerse sorun daha da çirkinleşir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ifadeyi Sayın Bakanımızı küçümsemek için kullanıyor. Tıpkı ‘Bay Kemal’ gibi kitlelerin gözünde Kemal’. Dün Kemal’di.
Sayın Başkan’ın çevresinde ‘Özgür Efendi’ tabirinin onu söyleyen kişiyi küçük düşürdüğüne dair herhangi bir uyarı var mıydı bilmiyorum.
Bazı insanlarımızın bu tür minimizasyona katıldığını anlıyorum. Bunu kendi ortamlarında kopyalayanlar da var.
Ama bu tamamen sokak konuşması. Evet bunu Cumhurbaşkanlığı iklimine uygun bulmuyorum.
Dinlerken içimde bir şeyler kopuyor. ‘Bu yanlış diyorum, bana yakışmıyor diyorum, neden biri beni uyarmıyor, diyorum ki siyaset daha aklı başında olsun.'” (HABER MERKEZİ)
