Demokrasi ve Atılım (DEVA) partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, deprem bölgesinde kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, “Konteyner ya da çadır kentlerde tahliye kararlarını sağlıklı bir şekilde uygulamak ve güvenliği sağlamak önceliğimizdir. Kısa sürelidir, tedbir kararı için delil istenir, deliller sunulsa dahi delil yetersizliğinden ret kararı verilir.Kadınların boşanma sürecinde de sorunlar yaşanır, Eşlerinden ayrı yaşayan veya boşanma aşamasında olan kadınlara farklı çadır sağlanmıyor.Deprem mağduru kadın bölgede adeta kaderine terk edilmiş durumda.Acil olarak deprem bölgesinde hanımefendi güvenlik modeline ihtiyacımız var, ve bunu başaramadığımız her gün hepimiz ve tüm kadınlar için bir utançtır.”
DEVA Partili Elif Esen, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, başta hukuksal sorunlar olmak üzere deprem bölgesinde yaşayan kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekti.
Esen basın toplantısında şunları özetledi:
“BOŞ EVLERE BİLE FATURA GÖNDERİLİYOR”
“Şubat ayında yaşadıkları büyük travmanın ardından depremzedeler yeni travmalar yaşıyorlarsa, aylardır güvenlikleri yeterince sağlanamıyorsa ve şiddete maruz kalıyorlarsa burada önemli bir devlet zaafı var. Demek ki önemli bir can kaybı var. savunma ve insan hakları Elektriği ve suyu olan evlerde depremzedelerin faturalarının 3 ay devlet tarafından karşılanacağı belirtilmesine rağmen boş olan evlere bile fatura gönderiliyor.
“MAL ÜZERİNDEKİ HAK KADINA VERİLSE DE ERKEKLERE AFAD YARDIMI YAPILIR”
Ailelerde erkekler olsa ve çalışmasalar da kadınlar yardım hatlarında bekliyor. AFAD yardımları aile bazında yapılmakta olup, yardımlar genellikle mülkün sahibi kadın olsa dahi erkeklere verilmektedir. Yalnız yaşayan kadınlar barınma konusunda zorluk yaşıyor.
Esen, deprem bölgesinde uyuşturucu kullanımının ve bireysel silahlanmanın arttığını da belirtti. Deprem bölgesinde kadına yönelik şiddete vurgu yapan Esen, şunları söyledi:
“Mağdur kadınların adalete erişimi için hızlı analizler üretilmeli. Kadına yönelik şiddet deprem bölgesinde önemli bir tehdit olmaya devam ediyor. Konteyner ve çadır kentlerde yaşayan kadınların güvenliğinin sağlanması için alınan tedbirler ve çevredekilerin güvenliği son derece değerli.” 6284 Sayılı Kanun çerçevesinde alınan koruyucu ve önleyici tedbirleri uygulamaktadır.
“6284 SAYILI KANUN ETKİLENDİRİLDİ”
Konteyner veya çadır kentlerde geri gönderme kararlarının sağlıklı bir şekilde uygulanması, kız çocuklarının ve kadınların can güvenliğinin sağlanması önceliğimizdir. Bölgedeki hukukçuların ifadesiyle; ‘6284 var ama uygulanmadı’. 6284 sayılı Kanun hükümsüz kılınmakta, tedbir kararları verilmemekte veya çok kısa süreli olmakta, tedbir kararı için delil istenmekte, delil sunulsa dahi delil yetersizliğinden ret kararları verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından sonra bu kanuna göre yapılan başvurularda ret kararlarının arttığı açıkça görülmektedir. Yer değiştirme nedeniyle oluşan belirsizlik nedeniyle kararlar tebliğ edilememekte ve kadınlara güvenli bir yer sağlanamamaktadır. Aile mahkemeleri uzaktan çalıştığı için kararlar gecikiyor.
“KADIN DOSTU GÜVENLİK MODELİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Deprem İhtiyati tedbir ve katılım nafakasının tahsilinde bölge halkı lehine herhangi bir aksama veya gecikme engellenmeli, bu eylemin yaptırımsız kalması engellenmeli, kadın ve çocukların güvenliği sağlanmalı ve şiddetten korunmalıdır. ve ölüm. Kadınların boşanma sürecinde de sorunlar yaşanmakta, eşlerinden ayrı yaşayan veya boşanma sürecinde olan kadınlara farklı çadır sağlanmamaktadır. Depremzede kadın bölgede adeta kaderine terk edildi. Beyin sarsıntısı bölgesinde acilen hanımefendi dostu bir güvenlik modeline ihtiyacımız var ve bunu kuramadığımız her gün hepimiz ve tüm kadınlar için bir utançtır. DEVA Party olarak depremzedelerin kendilerini güvende hissedecekleri, ikinci, üçüncü ve dördüncü travmaları yaşamayacakları bir yaşam standardı talep ediyoruz. Kadına yönelik şiddete, kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü zararlı uygulamaya son verilmelidir.
